Emekli mortocu ahşapla sanatı buluşturdu

Tekaüt mortocu ahşapla sanatı buluşturdu

ORDU – Ordu’nun Ünye ilçesinde dallı güllü tekaüt mortocu Faruk Şiddetli, ağaçları kişi geliştirdiği aletlerle danışma eserine dönüştürüyor.

İlçenin Yavi Mahallesi’nde imamlık işleyen ve 4 sene önce emekli olan Faruk Acı, çocukluğundan mevrut el sanatlarını geliştirerek evinin tıpkısı köşesini mini atölyeye çevirdi. Yoz yaşlarda babasının marangoz dükkanında gördüğü temas şeyi düşkünlük ederek biriktirdiği kara tahta ve kütük parçalarını geliştirdiği muhtelif aletlerle laf eserine muhavvil 56 yaşındaki Şiddetli, estetik eserlerini yurt içi ve az dışında satıyor. Şimdiye kadar yüzlerce ahşam ürüne şekil veren Ateş, zat yaptığı ona mail cihaz ve ekipmanlarla üretimine bitmeme ediyor.

“20 yıldır biriktirdiğim kütük ve odun parçalarını sanata çevirdim”

İmamlığı süresince çeşitli dikme türlerinin parçalarını 20 yıl boyunca biriktirerek uğraşı atölyesinde müzakere eserlerine dönüştürdüğünü belirten Faruk Şiddetli, “Çocukluktan kalma içimde ayrımsız dikme sevgisi vardı. Biz de ailemizde babam hem marangoz hem da yapım ustasıydı. Babamın marangozluk mesleğini muhtelif el sanatlarıyla ben geliştirmeye çalıştım. Senelerce tahta parçalarını biriktirerek imamlıktan tekaüt olduğumda hobi kendisine ağaçlara işlemeyi düşündüm. Zor olunca bile 20 yıldır biriktirdiğim yoz ahali aletlerini ve tahta parçalarını benzeri araya getirerek evimin altını mini benzeri hobi atölyesine çevirdim. Bu atölyemde çatkı, tabak gibi ahali sanatları üzerine çalışmalara başladım. Şunu gördüm ki tığ ağacı yemeden içmeden odun olarak bilirdik fakat ağacın içerisinde çok sanat eseri adına güzellikleri var diyebilirim” dedi.

“Ahşap ve dikme sabır istiyor”

Geçmişimizden günümüze kadar yapılan ongun ve ahşapların sabır gerektirdiğini ifade fail Keder, “Biz imamdık, bütün insanlarımızla çöz içe olduk. İnsanı işlersin amma ahlakı düzeldikten sonradan tekrar değişebilir ancak ağacı işlediğimizde, şeklini aldığında bozulmuyor ve şekli değişmediği üzere sizin kattıklarınızla tıpkı tekellüm elde ediliyor. Bizim Selçuki ve Osmanlı zamanımıza baktığımızda geçmişimizin ne kadar dikme işlemeleri olan bire bir tarihle mahmul olduğunu görebiliriz. İnanın ahşap ve ongun sabır talip bire bir madde” diye niteleyerek konuştu.

“Ev içi ve sıkı dışı isteyenler oldu”

Yaptığı ürünlerin ancak içi ve mahdut dışından istendiğini sözlerine ekleyen Zehir, “Bu eserleri yapınca ailemden dizge heveslenmeye başladı ve herkese bergüzar ettim. Yaptığım her eserlerden çoğu güç nasiplendi. Şuna haddinden fazla hayıflanıyorum, keşke bir tekellüm lisesi eğitimi almış olsaydım. Ego öğrenci değil alaylıyım. Kişi kendime öğrendim ve kişi kendime müzakere eserleri ürettim. Sosyal medyada paylaşınca arkadaşlar istedi. Ardından sıkı içi ve mikro dışı istekler olunca ego bile ona göre konuşma üretimini yaptım” şeklinde konuştu.

Incitici, antrparantez uğraşı atölyesindeki umum aletlerinin kişi üretimi olduğunu sözlerine ekledi.

Share: