CHP Umumi Başkanı Kılıçdaroğlu, Elazığ’da partisinin kol toplantısında konuştu: (2)

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Beraberiz, birlikteyiz bir coğrafyadayız, geçim içinde sürmek, koçuşmak istiyoruz. Geçmişin alışkanlıklarını benzeri tarafa bırakıp, geleceğe güvenle çağrıştırmak istiyoruz.” dedi.

Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Nurettin Ardıçoğlu Ekin Merkezi’nde düzenlenen partisinin kadro toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, adaletin olmadığı yerde hususiyet ve insan haklarının olmayacağını söyledi.

Yüce yaradanın kainatı üstelik türe konusunda düz yazı ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siz hak dağıtan kişiyi şayet yönlendiriyorsanız, ‘Vicdani kanaatine bakarak karar vermesin de benim talimatıma göre değişmeyen versin.’ diyorsanız adaleti yok ediyorsunuz demektir. Deminden önlerinde büyük aynı engel var. Nedir engel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu. ‘Nasıl hep yetkileri elinden alırız, bilcümle çaba bunun üzerine kuruluyor. Hakimlere sesleniyorum; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda işyar olanlara sesleniyorum; Size söylenmeyen tıpkısı sözü ‘Kimin talimatıyla söylendi?’ diye niteleyerek üstlendiniz. Ben sizin meşrebinizi, adaletsizliğinizi birlikte gayet dolgunca biliyorum. Tıpkı zarfın içine 4 fikir pusulası koyacaksın. Efendim biri akıllıcasına değil 3’ü makul. Nereden biliyorsun? Onlara dedim ki; ‘Bunu yapanlar bilgili değil çetedir.’ Kanuna çapraz iş düzenlemek amacıyla tıpkısı araya gelenlere ‘çete’ denir. Demin benzeri bakanla ilişkin ayrımsız sözü, ‘Bana söylendi.’ diyerek alıyorsun konusunda. Ayrıksı bir madde daha yapıyorlar. Hakimi değiştiriyorlar. Ukubet verecekleri hakim gelsin, kararı o versin diyorlar. Buradan o hakime de sesleniyorum. Önem üzere yüz kiri girmek istiyorsan, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine bakarak değişmeyen vereceksin, sarayın talimatına bakarak değil. Kaldı kim bu konuda ehlihibre raporu var. O bile verildi. Ama o hakimi değiştirdiler. Ayrıksı tıpkısı bilgili gelecek oraya. Illet? Ukubet verecek.”

“Felsefeciler, ‘Vicdani kanaat, Cenabıhak’ın yüreğimizdeki sesidir.’ derler ve bilge ona göre değişmeyen verir. Türe de değim birlikte aristokrat benzeri kavramdır. Bunlar birbirini tamamlarlar. Liyakatin olduğu yerde torpil olamaz, işi ehline teyit edersiniz. İşi ehline tasdik etmezseniz devlette çürüme başlar. Devleti çürütmeyeceksiniz. Azamet ayrıdır, bakidir. Kerem bizim devletimizdir. Devletin sağı, solu yoktur.” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, devletin 85 milyon insana işlemek zorunda olduğunu belirtti.

“Yegâne işim var, bu ülkede cebin teri döken herkesin hakkını dökmek”

Konuşmasında gündüz enerjisi kullanımına üstelik değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“EPDK bir değişmeyen aldı, sanayicisine dedi ki; ‘Siz güneş enerjisini fabrikaların çatılarına yapın. Oradan faaliyet elde edeceksiniz. Kullanın, sizindir, motivasyon dahi veriyorum. Artanı satarsınız, ego de bunun parasını size öderim.’ İnsanlar gittiler, yatırımları yaptılar, elektriği kullanıyorlar, mütezayit kısmı satıyorlar. Nedeniyle oradan de sağlık elde ediyorlar. Tıpkısı baktık benzeri karar aldırmışlar. ‘Fazla elektriği bana satacaksın, ben sana para vermeyeceğim.’ diyerek. Bunun adı nedir? Bunun adı elektriğe yıkılma vergisidir. Böyle bire bir öz olur mu? Bu ancak olağanüstü koşullarda, mevki savaşa girerse ancak o ant olacak bir duraç. Savaşa girerse otobüslerin, kamyonların kâffesi Seferberlik Kanunu’na göre seferber ediliyor. Ortada uğraş namevcut, yatırım yapmış. Sen geliyorsun onun enerjisine çöküyorsun, ‘Fazlasını bana vereceksin, sesini çıkarma, seni cezalandıracağım.’ Bu da yanlışlık, anayasaya, hukuka, ahlaka, adalete, devletin saygınlığına marjinal. Bunların tamamına son vereceğiz.”

Bu yılın önceki 8 ayında bütçeden ödenen faizin seviye korumalı yatırım de dahil 250 bilyon lira olduğunu tamlayan Kılıçdaroğlu, çiftçiye ilk 8 ayda 25, esnafa 6 milyar liralık verildiğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, “Tarım Kanunu’na bakarak çiftçiye verilmesi müstelzim hacim 134 milyar teklik. Bu çiftçinin cebin terini koymak demektir. Benim tefecilerle, uyuşturucu baronlarıyla, kuintet çetelerle işim yok. Bir Tane işim var, bu ülkede karşı teri döken herkesin hakkını boşamak. Filhakika çap da yöntem üstelik bunu düzenlemek zorundadır. Malı götürenleri asla ve katiyen affetmeyeceğim beytülmale umum uzatanları asla ve katiyen affetmeyeceğim.” diyerek konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yaptıracağı okulun temelini attıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, Ankara ve İzmir Büyükşehir Uray başkanlarının birlikte kente birer meslek kazandıracağını rapor etti.

Kılıçdaroğlu, “Sarsıntı konutları de yapıldı. Çıban süresi 2 yıl. Bunun 5 yıla çıkması geçişsiz. Bugünkü ortamda kelle süresini 2 yılda tutarsanız paranın ödenmesini, zaten namus borcu içinde filhakika çöp tenekesi. Içtimai celal bu vatandaşların paralarını daha doğru taksitlerle ödemesini öngörür. Bunun 5 yıla çıkması lazım.” ifadelerini kullandı.

Tunceli ile Elazığ ortada Pertek Köprüsü’nün yapılması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Pertek Köprüsü’nün öneminin Elazığ’ın ciddi benzeri geri hizmet forma olmasını tedarik etmek olduğunu anlattı.

Kılıçdaroğlu, Elazığ’ın ovalarının sulanması gerektiğini anlatım ederek, iktidara gelmeleri halinde o ovaları suyla buluşturacaklarını söyledi.

Şanlıurfa ilkin kalkışmak amacıyla Türkiye’deki bilcümle çiftçilere ruz enerjisi sistemi kurduracaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, çiftçilerin elektriklerini ücretsiz kullanacağını, küsurat elektriği bile satarak gelir elde edeceklerini belirtti.

Elazığ’bile hayvancılığın işlek olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, meraların tamamında besicilerin ücretsiz hayvanlarını otlatacaklarını kaydetti.

” Harput, Acun Ekin Mirası Listesinde kesinkes yerini alacak”

Elazığ’ın turizm merkezi olabilecek kapasiteye topluluk olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, turizm yatırımları ile bölgeye elan çok gezmen çekilebileceğini belirtti.

“Harput UNESCO’nun Acun Kültür Mirası Listesinde muhakkak yerini alacaktır.” diyen Kılıçdaroğlu, bunun üzere bile gerekenin yapılacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, Elazığ’ın teşvikte 6. bölgede olduğunu, bunun süresinin uzatılması gerektiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Karye okulları kapatıldı, hep Türkiye’ye sözüm var, nerede öğrenci varsa orada meslek ve hoca olacak. Taşımalı eğitim bilimi kaçınan. Hoca var bekliyor, ekol var yersiz. Ferhat ile Şirin’i buluşturur kabil öğretmenle öğrenciyi buluşturacağız. On Paralık kimsenin endişesi olmasın.”

Mevsimsel işçilere değinen Kılıçdaroğlu, sezonluk işçiler üzere sunturlu imkanlar sağlayacaklarını, çocuklarının okuması amacıyla da öğretmenlerin görevlendirileceğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, “Böylece bu topraklarda hiçbir ocak ‘Evladım eğitimsiz kaldı.’ demeyecek. O çocuklara bile yetişek vereceğiz, o kollar fena hâlde yerde okuyacaklar, yetişecekler. Mevsimsel işçiler birlikte insanca koşullarda görevlerini yapacaklar.” dedi.

Belde belediyelerinin kapatıldığını, yeniden açılmasıyla ilgilendiren taleplerin olduğunu, bunların görüşülebileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, sandığı getirip, kasaba halkına soracaklarını aktardı.

“Elazığ’a tıpkısı nezaret vereceğiz”

Gençliğinde şehrin merkezinde kâin çimento fabrikasının yıllardır şikayetlere rağmen kaldırılmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğumuzda Tanrı şans ederse o çimento fabrikasının şehrin dışına çıkaracağız. Elazığlının akman tıpkı çekicilik teneffüs etmesi lazım.” dedi.

Son seçimlerde tıpkısı milletvekili çıkardıkları Elazığ’ın iktidar partisine bindi verdiğini tabir fail Kılıçdaroğlu, “İktidara bu kadar bindi veren, bilcümle belediye başkanlıklarını benzeri şekliyle kayran bire bir kudret, 20 yıldır Elazığ’a tek aynı nezaret da vermedi. Bay Kemal’in sözüdür, Tanrı şans şayan Elazığlıların birlikte oyuyla kuvvet olduğumuzda Elazığ’a tıpkı nezaret vereceğiz.” şeklinde konuştu.

“Bu ülkeyi barıştırmak istiyorum”

Elazığ’birlikte gençliğinin geçtiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Elazığlılarla kucaklaşmak amacıyla geldiğini söyledi.

“Bize fikir vermeyebilirler amma biz beraberiz, birlikteyiz tıpkı coğrafyadayız, sağlık zarfında devam etmek, kucaklaşmak istiyoruz. Geçmişin alışkanlıklarını ayrımsız tarafa bırakıp, geleceğe güvenle kaçmak istiyoruz. Kimlik üzerinden siyasete öteden beri karşıyım. Tek kimsenin kimliği politika konusu olmamalı. Herkesin kimliği öz şerefidir ve benim başımın üzerinde yeri vardır.” diyen Kılıçdaroğlu, herkesin inancına saygılı olduğunu belirtti.

Tek kimsenin inancının sorgulanamayacağını tabir eden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

“Peygambere birlikte verilmeyen bu yetkiyi birileri kullanıyor. Namevcut anca tıpkısı molekül. Herkesin inancına çekinmek duyacaksınız. Herkesin yaşam tarzına ürkmek duyacaksınız. Bunu yapacaksınız. Ego bunu beğenmek istiyorum, bu ülkeyi barıştırmak istiyorum. Bundan Sonra kavgadan bıkmadık mı? 85 milyon herif bire bir aradayız, kardeşiz Cumhuriyet Halk Partisi’nin kırmızı çizgisi vatan ve sembol. Birileri bize ulusalcılık dersi veriyor. Hakları bulunmayan. Katar ordusuna tank tırtıl fabrikasını satanlara sor bakayım, ulusalcılık sözde? O fabrikayı alacağım, şanlı Türk ordusuna tasdik edeceğim. Sen Süleyman Şah Türbesini kaçırdın, bayrağı indirdin ayrımsız dahi bana ulusçuluk satıyorsun. Sen kimsin nasyonalizm ki? Süleyman Şah Türbesini kişi topraklarımıza götüreceğiz. O öncü orada dalgalanacak, ayrımsız hafta zarfında yapacağız bunu. Temel nasyonalizm güya öğreteceğiz onlara.”

“Şeş liderin yegâne hedefi var; bu ülkeye huzuru, barışı, demokrasiyi, adaleti, deklare etmek”

Askeri hastanesi sıfır dünyadaki yegâne ordunun Türk ordusu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, tıpkı hafta ortamında çarkıt askeri hastanelerin tamamını, GATA dahi karışma orduya yine tasdik edeceklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Bize nasyonalizm dersi verenler Kıbrıs’n Beşparmak Dağları’na baksınlar, orada Bülent Ecevit’i görecekler, Akdeniz’in dalgalarına baksınlar orada Bülent Ecevit’i görecekler, merhum Erbakan’ı görecekler. Biz onlar üzere değiliz, ana anlamda yurtseveriz. Bizim yurtseverliğimiz onlarınkine benzemez. Tığ herkesi kucaklarız. Geçkin akşam ezanı kadro komutan vekilimiz de tabir etti, bilboardlara tıpkısı şeyler asmışlar, Elazığlılar üzere üzüldüm, Elazığlıların kalbini kırdık. Elazığlı hakeza değil çünkü. Elazığlı ülkesini, vatanını, insanlığı sever, her düşünceye korku gösterir. Elazığlı böyledir. Ama birileri kendilerini Elazığlı adına koyup o pankartları basıyorlar, temelli yakmak üzere insanları. Bıkmadınız mı ya ayrımcılıktan, kavgadan, bu ülkeyi bu hale getirmekten? Tamamını çözeceğiz. Şeş lider ayrımsız araya gelerek çözeceğiz. Şeş liderin yegâne hedefi var; bu ülkeye huzuru, barışı, demokrasiyi, adaleti, getirmektir. Amacımız budur. ve beraber başaracağız, kucaklaşarak, helalleşerek barışacağız. Onlar ne derse desinler inandığımız yoldan katiyen izansız dönmeyeceğiz. Gravite kuruyorlar, takat uyguluyorlar, bire bir derinti şeyler yapıyorlar. Benzeri şeyden sakıncasız olmanızı isterim, hangi yaparlarsa yapsınlar ayrımsız santim da et kafalı hamle atmayacağız. Bu ülkenin selameti üzere.”

(Bitti)

Share: