Bezenmiş Şevkin’den 6 Küçük Ay Depremleri İçin Araştırı Önergesi

CHP Adana Milletvekili Bezenmiş Şevkin, Kahramanmaraş depremlerinin öncesi ve sonrasının tamam yönleriyle açığa çıkması, hareket öncesi, hatıra ve sonrasında alınabilecek tedbirlerle ilişkin eksikliklerin tespiti, sarsıntı kuşağındaki Türkiye’üstelik kıran zararlarının sunma organ indirilmesine yönelik önlemlerin belirlenmesi üzere Sedir araştırması açılmasını istedi.

CHP Adana Milletvekili Bezenmiş Şevkin, TBMM Başkanlığı’na Kahramanmaraş depremleriyle ilişik araştırı önergesi verdi. Şevkin, önergesinde şunları kaydetti:

“Depremlerin arkası sıra Kahramanmaraş, Adana, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay, Kilis ve Elazığ illerinde bu güne kadar açıklanan rakamlara göre 40 bini aşkın insanın hayatını kaybetti, 100 binden fazla vatandaş üstelik yaralandı. Daha rakamları tamlık olarak bilinmese dahi yüz bini fazla yapı ve bina türü yapı, karayolu, demiryolu, havalimanları, limanlar, köprü, baraj, köprü yol, tünel, erke ve telekomünikasyon altyapısı ile kentsel enfrastrüktür ve üstyapı pahal hasar aldı. İş dünyasının raporuna göre 85 milyar liralık, yapılan ara sıra ilmî ve ekonomik değerlendirmelere bakarak ise 70 milyar doları çok konuşu kaybın yaşanmasına bozukluk oldu.

“KRİTİK ÖNEME SAHİP SAATLER HEBA EDİLDİ”

Binlerce insanımız göçük altında arkalama beklerken, adam yaşamı üzere nazik öneme sahip saatler heba edilmiştir. Depremin üzerinden 15 ahit geçmesine karşın birçok yerde binlerce insanımızın cansız bedeni depresyon altında çıkarılmayı beklemektedir. Türkiye, Alp-Himalaya canlı tektonik kuşağı içerisinde düz alan bire bir ülkedir. Kahramanmaraş merkezli bu depremler Türkiye’nin yaşadığı önce depremler değildir ve ne efsus kim akıbet de olmayacaktır.

“ÇÖK-TUTUN-OLTA HAVADA KALDI”

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Kıyamet ve Müstacel Format Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Kahramanmaraş merkezli iki büyük depreme müdahalede oldukça geç ve mikro kalmıştır. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun öncülüğünde aylar önceki gerçekleşen ‘Çök-Tutun-Kapan’ tatbikatı, telefonlara SMS atılarak gerçekleştirilen uygulama, bu depremde tamamen havada kalmıştır. Sarsıntı simultane İçişleri Bakanlığı’ndan her ikaz, telefon SMS, siren sesi kadar gelişigüzel alarm, turist uyarı sistemine dayalı hiçbir çalışma yapılmamıştır. İnsanlar, yavaş yağış altında duygusal havliyle kendilerini sokağa atmış, arabalarına sığınıp nereye gideceklerini bilmez halde trafiği kilitlemiştir. Gidiş Geliş sıkışıklığı zımnında belediyemize ilgilendiren kurtarma ekipleri de depresyon alanlarına tehirli ulaşmıştır. Enkazdan çıkarılan yaralıların sayrılarevi ulaştırılmasında sorunlar yaşanmıştır. Sağlık Müdürlüğü ile AFAD ekiplerinin hareket konusundaki hikmet ve eğitim bilimi yoksunluğu Adana’da bunaltıcı şekilde göze çarpmıştır.

“AFETE HUSUSI ÇAĞRI HATTI HAYATA GEÇİRİLMEDİ”

Bu süre ortamında birçok vatandaşımız depresyon altında yaşamını yitirmiş, yaralılarımızdan hastaneye ulaşamadan evet de emin alanlara taşınmadan hayatını kaybedenler olmuştur. Eğreti tahaffuz konusunun çözümünün cümlesi neredeyse belediyelerimize bırakılmıştır. Uz Iletişim altyapısının yetersizliği sonucu çökmesi zımnında telefonla iletişim benzer olamamıştır. TBMM Zelzele Araştırma Komisyonu Raporu’nda ifade edilen ve göz ardı edilen çokça sayıdaki düzenleme ve başka öneriler kadar ‘Afete Özel Çağrı Hattı’nın hayata geçirilmemesi, iletişim alanında zafiyetlerin yaşanmasına, koordinasyon ve eşgüdümün sağlanamamasına illet olmuştur. Devlet insanımıza, ‘zelzele sırası ve hareket sonrası’ yapması müstelzim davranışların ilköğretimden itibaren örgün talim süresince verilmemesi yani, ‘sarsıntı/afet bilinci ve eğitimlerin yoksunluğu’ sahada bati şekilde gözlenmiştir. Hareket takkadak iri ürkmek ve panikle nereye gideceğini bilmez durumda, toplantı alanlarına arızi olarak gitmekten haddinden fazla araçları ile karambol halinde tıpkı yerlere muvasala çabasına girmişlerdir.

“15. GÜNDE BİLE ÇADIRA ULAŞILAMADI”

AFAD Başkanlığı ilk yardım ve müdahalede az kalık, geçici barınma alanlarında artan binlerce yurttaşımızın günlerce istinas, çadır, seyyar tuvalet ve duş ihtiyacını karşılayamamıştır. Bibi da bir nice yerleşim biriminde depremin üzerinden 15 dolaşma esbak olmasına karşın binlerce vatandaşımıza çadır ulaştırılamamıştır. Otağ bulamayan vatandaşlarımız sevimsiz şita günlerinde adeta kaderleriyle beraberce bırakılmıştır. 11 ilin sarsıntı nedeniyle balaban engel gördüğü bu süreçte Türkiye’nin parçalanmamış kaynaklarının aktarıldığı, iri ihaleler verildiği müteahhitlere, iş insanlarına ilgilendiren hisse senedi makinelerinin seçkin çalışmasına tanık olunmamıştır. İnsanlar ahali yordamıyla göçük altındaki vatandaşları kurtarma mücadelesine girmiştir. Hep 14 milyona benzeyen nüfusuyla ilgi çekici 11 ilimiz adeta ölmüş kent hüviyetine bürünmüştür. Yaşadığımız depremler bizlere bir öğün henüz göstermiştir kim tıpkı tabiat olayı olan depremle savaşım takkadak yaraların sarılmasından ibaret değildir.

“BİNA TASARIMLARI ZEMİN CİNSİNE BAKARAK YAPILMALI”

İlköğretimden fethetmek üzere vatandaşlarımıza yer sarsıntısı bilinci ve eğitiminin verilmesi kaçınılmazdır. Depremde emin yerleşim alanlarının seçilmesi öncelikli olmalıdır. Canlı kırık zonları veya hatları yer bilimsel-jeoteknik ve güçlükle bölgeleme çalışmaları ile paleosismolojik araştırmalarla bire bir zaman ilk saptanıp, ihtiyat bantları ile gelişigüzel aplikasyon mamure planlarına kazalı kayran kendisine işlenmelidir. Bu alanlara katiyen insanın yaşayacağı yapı ve çatı türü yapılar yapılmamalıdır. Tekrar yapılar kayşa, sıvılaşma, yanal intişar, kayaç düşmesi, yurt, çökme, öz yatakların baş döndürücü sahası, tsunami tehlikesi mevcut alanlar gibi jeolojik tehlikeli alanlara yerleştirilmemesi, kuvvetli temel taşı birimleri üzerine oturtulmasını sağlayacak tensikat benzeri an geçmiş hayata geçirilmelidir. Yapı tasarımları istinatgâh cinsine bakarak yapılmalı, hareket yönetmeliği kurallarına uygun olmalı, bina denetimi medar ve asıl etütlerinin yerinden denetiminden başlayarak, istikşaf ve proje, yapı üretimi süresince ilişik eksperlik alanlarına erbap mühendis ve mimarlar vasıtasıyla zinde benzeri şekilde yapılmalı, onay veren kurumların teftiş birimleri kesinlikle sürece dahil edilmeli ve çoklu denetleme mekanizması getirilerek binaların depremler başta gelmek için seçme tip kıyamet risklerine alın dayanıklığı sağlanmalıdır.

“FAY YASASI ÇIKARILMALIDIR”

Kıran simultane ivedi müdahale edecek ekiplerin sayısı ve kapasitesi geliştirilmelidir. AFAD Başkanlığı dışında Türk Silahlı Kuvvetleri, Belediyelerin İtfaiye Daire Başkanlıkları zaruri eğitimleri alarak topyekün kontrol-kurtarma çalışmalarında meydan alması sağlanmalıdır.

Türkiye Güçlü Kirik Haritası baz alınarak yapılan incelemede, Aksaray, Bolu, Sakarya, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Erzurum, Kahramanmaraş, Hatay, Hakkari, Muğla, Eskişehir, Kütahya, Bingöl gibi 24 ilimizin biçim iskân birimleri ile 110 kaymakamlık merkezi ile 502 mahalle veya köyümüzün sarsıntı üretme potansiyeli aktif fayların geçtiği hatlar konusunda aracısız oturduğu bilinmektedir. Beklenir aynı depremde bildirme haddinden fazla etkileyecek bu kentlerimiz ile bunların çeperlerinde bulunan yerleşme birimlerimiz öncelikli görünmek üzere derhal bina envanteri çıkarılmalı ve direkt kırık zonun sakınma bandı üstünde olan iskân birimlerimiz kentsel dönüşüm kapsamına alınarak buradan taşınmalıdır. Kirik zonları üstünde namevcut riskli binalar evet kentsel dönüşüme uğramalı evet de iyileştirilmelidir. Bu kapsamda bilcümle kaslı ülkelerde olduğu kabilinden ülkemizde de acilen ‘Kirik Yasası’ çıkarılmalıdır.

“SARSINTI VERGİSİ AMACINA AKILLICA KULLANILMALI, AFET, ACİL BOYUT VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI KURULMALIDIR”

Hususi İletişim Vergisi adı altında alınan zelzele vergisi tüm kentlerin iyileştirilmesi için kullanılmalıdır. Meclise sunduğumuz Fay Yasası acilen görüşülmeli ve akseptans edilmelidir. 1959 yılında çıkarılan 7269 sayılı Afetler Kanunu günümüz ihtiyaçları üstelik göz önüne alınarak yeniden düzenlenmelidir. Türkiye’bile kıyamet ve evgin durumlara ait çalışmaların yegâne doğrudan yürütüleceği, ülkemiz kentleri ile altyapısının depremler başta atılmak üzere huy kaynaklı afetlere hazır kuzuluk getirileceği, facia riziko tenzil stratejisini yürütecek, bütünleşik kıyamet idare sistemini anne düz ‘Kıran, Ivedi Nitelik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ kurulmalıdır.

İMAR AFLARI TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARILMALIDIR”

Kamu gelgel ve kuruluşları ve belediyelerde katiyetle düz bilimciler fariza almalıdır. İmar afları Türkiye’nin gündeminden çıkarılmalıdır. Kentsel inkılap deprem kuşağındaki illerden başlatılmalıdır. Ranta dair kentsel dönüşümlerin önüne geçilmelidir. Depremde yaşamını yitiren on binlerce yurttaşımız, yıkılan, hasar gören bina ve müstakil seksiyon sahip ve varislerinin hakları tam teyit edilmelidir. Yüklülük vakit kaybetmeden müteahhitlere yüklenemeyecek kadar ağırdır. Çünkü devletin temel görevi yurdumuzun değme köşesinde diri vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu, can ve dünyalık güvenliğini sağlamaktır.”

“GELECEK NESİLLERE SAĞLIKLI KENTLER KALSIN”

CHP Adana Saylav Bezenmiş Şevkin, parçalanmamış bu nedenlerle Kahramanmaraş depremlerinin öncesi ve sonrasının eksiksiz yönleriyle açığa çıkması, deprem öncesi, andaç ve sonrasında alınabilecek tedbirlerle ilgilendiren eksikliklerin, iddiaların tespiti, sarsıntı kuşağındaki Türkiye’birlikte kıran zararlarının sunma aza indirilmesi, vatandaşların hayatlarını kaybetmemesi ve gelecek nesillere daha metin kentler ve  henüz yaşanabilir aynı belde sunmak hesabına Anayasa’nın 98 ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri uyarınca ‘Kahramanmaraş Depremi’ amacıyla Sedir araştırması açılmasını istek etti.

Share: