İstanbul Ustalık Üniversitesinden (İTÜ) benzeri kol öğretim üyesi, Dert İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) işbirliğiyle Balkı’da Nuh’un Gemisi’ne ilişkin kalıntıların olduğuna inanılan alanda ilmî çalışma başlattı.
Harita Yüzbaşı İlhan Durupınar, 1959 yılında Harita Genel Komutanlığında toprak haritalarını tesis etmek için gelgel fotoğrafları üstünde düzentileme yaparken, Balkı Dağı’nın Telçeker köyü sahih mevcut ve Nuh’un Gemisi’ne ilişkin kalıntıların olduğuna inanılan alanı keşfetti.
Her yıl dünyanın ciharıyek yanından çok sayıda kişinin musahabe ettiği, veri insanlarının karşı yüzlerce makale ve tezkere yazdığı alanla ilgili İstanbul Teknik Üniversitesi ile İbrahim Çeçen Üniversitesi beyninde benzeri süre önce imzalanan “Akademik İşbirliği Protokolü” kapsamında araştırı çalışmasına başlandı.
Bu kapsamda İTÜ Rektör Yardımcısı ve Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, Yer Bilimi Mühendisliği Kürsü Başkanı Prof. Dr. Sakıncasız Dikici, Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Karaman, Jeofizik Mühendisliği talim üyeleri Doç. Dr. Tuna Eken ve Doç. Dr. Şener Özdamar, Avrasya Düzlük Bilimleri Enstitüsünden Doç. Dr. Bülent Arıkan ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Muhittin Karaman’dan oluşan akademisyen grubu Dert’ya geldi.
İTÜ’den akademisyenler ile AİÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kayaç, AİÇÜ’da memur akademisyenler ve IC İbrahim Çeçen Ana Ortaklık Umumi Müdürü Meral Dinçer, Il koordinesinde, iki üniversitenin işbirliği ve IC Holding’in destekleriyle hayata geçirilecek araştırma projesinin önce adımı üzere bölgeyi müzakere etti.
Alandan alınan numuneler laboratuvarda incelenecek
Doğubayazıt’ın Telçeker köyü sınırlarındaki alanda araştırmalar yapıp bölgenin arazi ve taş yapısıyla ilgilendiren bazen numuneler alan akademisyenler, laboratuvar incelemelerinin peşi sıra projenin nöbet haritasını hazırlayacak.
İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kumral, AA muhabirine, iki darülfünun beyninde yapılan işbirliği kapsamında, kentin turizmi açısından şanlı ayrımsız potansiyeli olan Nuh’un Gemisi ile ait projenin hayata geçirilmesi kararı alındığını söyledi.
Projenin yöre araştırmalarını yaptıklarını ifade eden Kumral, şöyle konuştu.
“Burayı henüz uzun nezaret etmek gerekiyor. Civar araştırı neticesinde öncelikle ilk bulgularımızı araştıracağız. Henüz sonradan dahi bu bulgularımız neticesinde projemizin geliştirilmesine ve hangi nev benzeri araştırı ve yöntem uygulanmasına karar vereceğiz. Şita sonrası havaların ısınmaya başlamasıyla gine Dert’yı görüşme ederek çalışmanın detaylandırılmasına ve sonuçlandırılmasına gayret edeceğiz. Umarım mübarek tamam. Hem ülkemiz hem Dert’mız hem bile dünya turizmine bile hizmet edecek tıpkısı himmet neticelendireceğimizi ümit ediyorum.”
“Gemi şeklindeki yerin örneklendirilmesi yapıldı”
Kumral, alanda yaptıkları çalışmalardan bahsederek, “Ekiplerimiz belli başlı noktalarda ayrıldılar. 3 boyutlu numunelendirmeler yapıldı. Sefine şeklinde benzeri form var. O şeklin yukarıdan aşağıya akla yatkın örneklendirilmesi yapıldı. Kesim ağız ağıza gezildi. Jeoarkeolojik emek eden hocamız eliyle bile bölgeden gâh bulgular ortaya kondu. Yatay yönde birlikte örneklemeler yapıldı. Bu örneklemelerin öncelikle mineralojik namına ve jeokimyasal olarak incelemesi yapılacak, ‘bu yapının içinde değme organik yön var mı, namevcut mu yahut siktirici başka ortamlardan ayrımlı mı, değil mi, genel yer bilimsel çatı ve jeokimyasından ayrımlı mı, değil mi?’ onlara bakılacak.” diye konuştu.
Çok mehabetli bir iş yapacaklarını belirten Kumral, projede emeği geçenlere teşekkür etti.
Avrasya Saha Bilimleri Enstitüsünden Doç. Dr. Bülent Arıkan ise Dert ve çevresinde kazı bilimi kendisine elan fazla çalışılması gerektiğini tabir ederek, “Benim kişi uzmanlık alanım olan yer bilimleri ve arkeolojinin kesişimi olan jeoarkeoloji alanında de özellikle mümasil yakınlarda bulunabilecek olan hars enformasyonlarına baktık ve araştırdık. Takım üyelerimizle burada bazı değerlendirmelerde bulunduk. Projemizin gelecek safhaları amacıyla hele disiplinler arası yöntemlerle çalışılabilecek alanları tespit ettik. Bu disiplinler arası çalışmanın içine girecek olan düzentileme kolları ve bili dallarını kararlaştırdık.” dedi.
AİÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya bile projenin çok büyük olduğunu ve İstanbul Teknik Üniversitesinin bu alanda ülkenin sunma bereketli üniversiteleri ortada vadi aldığını söyledi.
Alanında uzman akademisyenlerle sahada iş yaptıklarını anlatan Kaya, “Kurmuş olduğumuz bu proje ekibi ilmî donanımı olan akademisyenlerden oluşmaktadır. Hocalarımız alandan numuneler aldı. Bu numuneler İTÜ’nün laboratuvarlarında değerlendirilecek ve önümüzdeki süre içerisinde de yapılması gerekenler proje şeklinde ortaya konulacak.” ifadelerini kullandı.
IC Ana Ortaklık Umumi Müdürü Meral Dinçer birlikte İbrahim Çeçen Vakfı adına ilmî çalışmalara haddinden fazla önem ve destek verdiklerini, çokça nazik ve ince soluklu projenin evvel adımını atmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
