Edirne fen! Edirne’nin Subaşı Beldesinde Çiftçiler, Orman Vasfını Yitirmiş Arazinin 49 Yıllığına Benzeri Firmaya Kiralanmasına Aksülamel Gösterdi

Edirne’dahi Meriç ilçesine vabeste Subaşı beldesinde çiftçiler, orman vasfını yitirmiş arazinin koz ve badem ekimi amacıyla ayrımsız firmaya 49 yıllığına kiralanmasına tepki gösterdi. CHP Edirne Saylav Okan Gaytancıoğlu’nun görüşme ettiği çiftçiler, “Tarlalarınızı bize satın” denilerek rahatsız edildiklerini öne sürdü. Çiftçi Mahmut Alan Kılıç, “Bura vatandaşlarımıza verilebilir. Kendi ormanımızı kendimiz yapabilirdik. Koz ve bademimizi kendimiz ekebilirdik. Fakat bunlar bize öneri edilmedi. İlan panosunda bunun bilgisi namevcut. Tığ, kıygın olduk” dedi.

Okan Gaytancıoğlu, Subaşı beldesindeki orman köylüleriyle aynı araya geldi. Çiftçilerin sorunlarını dinleyen Gaytancıoğlu, “Özel ağaçlandırma adıyla Subaşı Beldesi’nin kâh yerleri birilerine satılmış, 49 yıllığına devredilmiş, ceviz ve badem durmak için” diye niteleyerek konuştu. Gaytancıoğlu, şunları söyledi:

“SUBAŞI’NDAKİ CEMI ARAZİLER SUBAŞILILARIN OLMALI”

“Bura Meriç, Subaşı beldesi. Anca iyice benzeri coğrafyası var kim. Şu zaman bir otlak alanındayız. Arkamızda orman var. Sağımızda orman var. Ortasında de tarlalar var. Buraya kadar domuzuna. Fakat ‘özel ağaçlandırma’ adıyla Subaşı beldesinin ara sıra yerleri birilerine satılmış, 49 yıllığına devredilmiş, koz ve badem sorutmak üzere. Olan, Kibariye Abla’nın tarlasına olmuş, bu tarla birlik ortada kaldığı için. Bu koz, bademleri dikecek, ormanı ağaçlandıracak firma kimse onu da bilmiyoruz. Kibariye Abla’ya bile ‘Bu tarlayı bana sat’ diyor. Bu tarlayı sen yıllardır işliyorsun. Babandan kalma. Buradan yetkililere sesleniyoruz. Bu güzelim yer, burada yaşayanların olmalı. Öncelik onların hakkı. Tarlanın sahibi kim? Devlet. Amma büyüklük, ahit içerisinde onlara vermiş. ve onlar de yıllardır işlemişler. Hatta tapulu birlikte yeri var burada. Girmek ki bu yer Kibariye Abla’nın olmalı, ailesinin olmalı. Subaşı’ndaki bütün araziler Subaşılıların olmalı.

“NİYE BAŞKALARINA VERİYORLAR BUNU”

Kibariye Kalkancı ise şöyle konuştu:

“Tarlam bu alanın ortasında kaldığı üzere satmakla, fasılasız rahatsız ediliyoruz. ‘Bu tarlayı bize satın’ diyorlar. Babamdan, dedemden kalma bir tarla. Biz, bunu yenilmek istemiyoruz. Tığ, kiralanan yerlerin kirasını kendimiz verebiliriz. Niçin başkalarına veriyorlar bunu? Ben, tarlamızın bu ayla geldiğini üç hafta geçmiş öğrendim. Ablam buraya odun talebiyle geldi. Hakkımız var. 10 metre yakın olan ağaçları kesecektik. Ablam gelince görüyor, tarlada hangi odun artmış hangi ayrımsız şey.”

“FENA HÂLDE PROJELER GELİŞTİRİLİR”

Ersöz Zümbül birlikte söz konusu arazinin köylülere kiralanması halinde iyicene projeler yapılabileceğini belirterek şunları söyledi:

“Normalde birilerine verilecekse yıllardan beri işliyorlardı, onlara birlikte öneri edilebilirdi. Amma kimsenin haberi olmadan, yöneticilerin üstelik bilgisi olmadan bir şekilde bu firmaya irfan etti. Benim sorum şu; bu kadar yer, Subaşı’nın elhak arazisi birkaç, 2 bin şahsiyet yaşıyor burada. Aşağı yukarı de 2 bin dekar yer gitti. Hükümetimiz bunları Ormak köylüsüne vermek yönünde ait kurumları devreye sokarak münasebet projeler üretmez de Subaşı’nın umumi menfaatlerini sağlamaz, birilerine 49 yıllığına verilir. Ben bunu anlamıyorum. Mademki verilecekti, orman vasfı yitirilmişti, iyice projeler geliştirilir. Doğrusu Subaşı, geliri çok mahdut benzeri beldemiz. İnsanların umumi refahı sağlanırdı.”

“BİZ KIYGIN OLDUK”

Mahmut Alan Kılıç ise çiftçilerin haklarının gasp edildiğini savunarak, “Yöntemince çiftçilerimiz, vatandaşımız olsun hakları gasp edildi. Bu kapsamda aşağı üst 2 bin 800 dekar yerimiz kayboldu. Zaten buna yandaki yerine 2 bin 500 dekar ormanımız vardı. Ama orman vasfını yitirmiş 2 bin 800 dekar alanımız vardı. Bura vatandaşlarımıza verilebilir. Zat ormanımızı kendimiz yapabilirdik. Ceviz ve bademimizi kendimiz ekebilirdik. Fakat bunlar bize teklif edilmedi. İlan panosunda bunun bilgisi namevcut. Biz, kıygın olduk” dedi.

Görüntü Dökümü

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu,

Kibariye Kalkancı,

Ersöz Zümbül,

Mahmut Yakut Kılıç

Share: