Depremzede çocuklara palyaçolu rehabilitasyon

Sakarya Tendürüst Kızılay Gönüllüleri, “asrın felaketi” namına nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya’daki çocukların yüzlerinde gülümseme oluşturabilmek ve kalplerine dokunabilmek üzere çeşitli etkinlikler düzenliyor.

Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerin arkası sıra harekete geçen Sakarya Gailesiz Kızılay Gönüllüleri, afette fariza alabilmek üzere kentte hazırlıklarını tamamladıktan sonradan yola çıktı.

Malatya’ya iki zaman önceki mevrut 30 gönüllü, geçmiş namına depolarda yardım işlerinde çalıştı.

Şeker Fabrikası bahçesinde kurulan deri kente geçen ekipten 20 fahri, burada depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamanın beraberinde kollar için de etkinlikler düzenliyor.

Yüz pentür, dans ika, halay çekmece, külliyen oynama kabil etkinlikler fail gönüllüler, palyaço kıyafeti giyip zat yüzlerini da boyayarak çocukların akıllarında mütezayit depremin izlerini yok etmeye çalışıyor.

Sakarya Tendürüst Kızılay Gönüllü Lideri Muhammet Yusuf Dilbilir, AA muhabirine, kısaca 3 yıldır Kızılay’birlikte gönüllü kendisine afetlere ve etkinliklere katıldığını söyledi.

Depremden bir çevrim önceki mahdut dışında olduğunu rapor eden Dilbilir, “Az dışından geldiğim kabilinden ailemi ve akrabalarımı görmeden aceleten Sakarya’ya gelip depomuzda kıran erzaklarını depoladık.” dedi.

Dilbilir, kentte geçmiş dönme depoda çalıştıklarını belirterek şunları dile getirdi:

“Burada afetzedelere kemirmek ikramlarımız oluyor, çadırların ihtiyaçları varsa yardımda bulunuyoruz. Ayrıca depoda gelen malzemeleri ayırt ediyoruz. Şu anda bile çadır kentte afetzedelere yardım ediyoruz. Az Buçuk afetzedeleri anlıyoruz, manevi kendisine haddinden fazla incitici tıpkı nitelik. Özellikle ayrıntılar çok etkileniyor ve onları düşünelim dedik. Ondan kıran ekiple gelişigüzel palyaço elbiselerimizi giyip bir nevi çocuklara düş olmak istedik. Yer azından kalplerinde ve yüzlerinde bire bir tebessüm yapabildiysek hangi bahtiyar bize. Kollar üzere teçhizatımız az buçuk az olduğu için beniz boyama kalemleri getirdik, tümden getirdik. Çocuklarla dans edip, şarkılar söylüyoruz, yüzleri boyuyoruz, iskemle kapmaca, ebeleme, üzere oyunlar oynuyoruz. Ego palyaço kıyafetimi giyince hemencek kapıda 3 çocuk gelip bana sarıldı. Bu hissiyat anlatılmaz amma pespaye kalbime benzeri madde dokundu.”

“Hemen yola çıktık”

Sakarya Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi gönüllü Epilepsi Özer ise faaliyetlerinin gönüllülük üzerine olduğunu söyledi.

Deprem anından itibaren daima takipte olduklarını anlatan Özer, “Bize hikmet geldiği gibi hemen yola çıktık. Ego dahi seyahatteydim. Şeb Sakarya’ya indim ve sabah ailemle görüşmeden yola çıktık.” diye niteleyerek konuştu.

Özer, depoda görevlerinin ardından çadır kente geldiklerini aktararak şöyle devam etti:

“Aileler ve dallar hangi durumda diye baktık ve ihtiyaçlarına yönelik bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Burada çocuklarla ilk kânun geçirebilmek amacıyla geldik. Füru üstelik bazı bazı bu durumlardan dolayı çekinebiliyorlar. Onun için tığ bile gönüllerini rahatlatabilmek üzere yüzümüzü boyatıyoruz. Burada yaşadığımız maneviyat, çocukların yüzlerinde gülümsemeye amil olabilmek değme şeye karşılık. Burada aşağılık çok can aynı düzlem var. Yardımcı olabilmek amacıyla kendimizi tutuyoruz. Ne kadar çok gülümsemeye etken olabilirsek ve yüreğe dokunabilirsek bizim amacıyla o kadar kar. Bizim buradan elde ettiğimiz bir tane şey çocukların yüzündeki gülümseme ve insanların içlerinde dirlik.”

Kendisinin çok can ayrımsız koca olduğuna değinen Özer, “Bu duyguların aynı tarifi yok. Gözlerimiz doluyor, kendimizi burulmak zorunda kalıyoruz yani çok değişik tıpkı ruh ve varlık. Biz üzgünken onları mutlu etmeye çalışıyoruz. Onların üstelik ümitsiz ve kırgın olduklarını biliyoruz.” dedi.

Share: