İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye zaman afetlerle mücadelede ve ayrıksı konularda 23 sene esbak Türkiye değildir. Kıyamet konusunda yerimizde saymadık, bambaşka boyuta geldik.” dedi.
Vekil Soylu, Kıyamet ve Evgin Kapsam Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) Yeşilköy’dahi düzenlenen “Denklik ve Destek AFAD Gönüllüleri Şehadetname Konfirmasyon Töreni”ne katıldı.
İstiklal Marşı ve ihtiram duruşu ile başlayan programda “Depremin İlk 6 Saati” adlı gücük film izletildi.
Bakan Aristokrat, programda yaptığı konuşmada 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde 18 bin 373 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak o çevrim neler yaşadıklarını anlattı.
Eski başbakanlardan Tansu Çiller ile ilk Avcılar’a henüz sonra Yalova’ya geçtiklerini aktaran Aristokrat, insanların etrafta “Kimesne var mı?” diyerek bağırdığını, yerlerde binlerce cesedin bulunduğunu söyledi.
Türkiye’nin o gün yaşadığı kötü olaylardan ibret çıkardığını dile getiren Soylu, afet öncesi, hatıra ve sonrasında yapılacaklara dair eğitimlerin verildiğini, kentsel dönüşümlerin yapıldığını aktardı.
Aristokrat, son 2,5 yılda Giresun Dereli’de sel afeti, İzmir’birlikte deprem, Van Başkale’da yer sarsıntısı ve çığ felaketi, Rize ve Artvin’birlikte hâkim, Antalya ve Muğla’de orman yangınları kadar şişman afetlerin yaşandığını hatırlattı.
Dünyada ve Türkiye’üstelik afet yaşanması durumunun arttığına belen eden Soylu, bununla ait çok gösterişli icraat yürüttüklerini belirterek şunları söyledi:
“23 sene ilk karşı karşıya kaldığımız hadise, bize gerçekten yara ama çalıştırıcı oldu. Bunu bugün kapasitesini daima yükselten aynı tabloyla yüz yüze olduğumuzu tercüman olmak istiyorum. Ne afetle ne eksik görüyorsak, onu taahhüt etmek amacıyla büyük hız gösteriyoruz. AFAD atak uygulamamız var. Şayet enkazın altında birisi kalırsa ve bu uygulamayı indirmişse taharri-istirdat ekiplerimiz ona şen aynı şekilde ulaşabilir. Hareket olduğu andan itibaren, evden şüphesiz çıkacağı ve ne içtima alanına gidebileceğini gösteriyor. Büyüklük Sıkıntı Sistemi, Mağrip Karadeniz’da Bakanlığımız, Hava Bilgisi, AFAD uyardığı için insanlar tedarik aldılar. Selden kıran duygusal kaybımız olmadı. Çabucak selden ufuk olmadı ama 2 birey kaybımız oldu. Maddi kaybımız da tıpkısı esbak yağmura göre daha fazla yağmasına karşın daha beş altı oldu.”
Aristokrat, alınan birtakım tedbirlere da değinerek ” İstanbul’üstelik 1300 ekol yapıldı ve bunların çokları eskimemiş yapıldı, birçoğu zelzele güçlendirilmesi içeresinde oldu. Binlerce kamu binası yenilendi. Belirleme edilen özellikle zelzele takkadak yadımlama olabileceği tehlikesi taşıyan binaların balaban tıpkısı bölümü boşaltma edildi ve yıkıldı. Amma bu tespitler bibi devam etmektedir.” dedi.
Türkiye’nin afet yönetiminde AFAD üzere tıpkısı kurumu kurduğunu, yetenek ve eksperlik oluşturduğunu anlatım eden Soylu, afet yönetimine cebin stratejik planlar yapılarak hızlı ve etkili müdahale kapasitesi oluşturularak Türkiye’nin kıran yönetiminde dünyadaki sunu başarılı ülkelerden biri haline geldiğini anlattı.
Aristokrat, Türkiye’nin, dünyanın genişlik domuzuna ama tıpkı zamanda kıyamet riski en efdal topraklarında bulunduğuna, tropikal fırtınalar ve etkili volkanlar dışında dünya genelinde görülen 31 asıl katıksız afetin az daha tamamına karşı risk altında olduğuna dikkati çekti.
2021 yılında yaklaşık 300 fırtına yaşandığını, 2019’da hortum afeti sayısının ilk kez 20’nin üzerine çıktığını, 2020 ve 2021’bile önceki 10 yılın mecmu sayısı kadar 10 kum fırtınası yaşandığını, 2020’birlikte 13 çığ, 2019’da 30’un üstünde göçü kaydedildiğini anlatan Aristokrat şöyle devam etti:
“Türkiye zaman afetlerle mücadelede ve özge konularda 23 yıl esbak Türkiye değildir. Kıran konusunda yerimizde saymadık, bambaşka boyuta geldik. Almanya’daki Ruhr Üniversitesinin hazırladığı dünya risk raporuna göre, Türkiye’nin katıksız afetlere maruz kalma seviyesi 11,81’den 12.57’ye yükselmiştir. Yani saf afete maruz kalma riskimiz yükseldi. Buna denk ülkemizin natürel afetlerle başa hayat ve afet sonrasında uyum mizan kapasitesini ifade fail ‘Güvenlik Açığı’ başlığında Türkiye’nin oranı 45,57’den 40,65’e düştü, yani orta seviyeden düşük seviyeye indi.”
Icra Vekili Aristokrat, ekimde ulusal ve uluslararası çapta çokça iri tıpkısı manevra gerçekleştirileceğini bildirdi.
Soylu, beklenen bire bir depreme tedarik üstüne şu önerilerde bulundu:
“Tığ depremi unutabiliriz amma deprem bizi unutmaz. Hep ilmî veriler, andıran büyük tıpkı depremi bel ediyor. Binalarımızın sağlamlık durumuna optimist bakmayalım, oluruna bırakmayalım. Kişi tatbikatlarımızı yapalım. Çök-nizam-tutun üç yetişkin hanay halaskâr umde. Depremin ilk 3 saatinde arabalarımızdan ve telefon hatlarından ırak duralım, genel ağ üzerinden haberleşelim.”
İstanbul Valisi Ulu Yerlikaya da konuşmasına, 17 Ağustos depreminde hayatını kaybedenlere Allah’tan yağmur dileyerek başladı.
Eşsiz konumu ve ensesi kalın kültürel mirasıyla kadim İstanbul’un bir acun metropolü olduğunu fakat bu kenti muntazır riskler üstelik olduğuna meni eden Yerlikaya, “Hareketli fay hattı üzerinde yükselen şehrimiz 17 milyonu fazla hayat dolu nüfusuyla giderek hareket riskiyle çöz içe. İstanbul’un yaşayabileceği beklenen farklı riskler beyninde gösterişli yağışlar, cuşuhuruş, aceleci kentleşme, düzensiz göç, endüstri ve deniz kazalarına ilişkin afat de var. 5,8’lik Silivri depremi bizler için tıpkısı milattır. Afetlere tedbir yılı kapsamında kavi çok yetişek, tatbikat ve lansman programları gerçekleştirdik.” diyerek konuştu.
Yerlikaya, depreme alın uygun ve çevrim içi eğitimler verildiğini, 5 bin 334 manevra yapıldığını söyledi.
AFAD Başkanı Yunus Sezer ise gönüllülere müteveccih şehadetname programı karşı bilgi vererek “Akredite ettiğimiz grup sayısı 59’a ve üye sayısı 1580’e ulaşıyor. Eğitimine devam fail ve şehadetname almaya adalet kazanan takım sayımız şu anda 47. Bir zamanda bizim amacıyla haddinden fazla balaban olan AFAD gönüllülerimizle ilişkin zaman İstanbul’un 23 ilçesinden 507 gönüllümüzün etiket kartını vereceğiz, onlar dahi bizim ekibimize karışma oluyorlar.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların peşi sıra AFAD gönüllüleri Soylu’nun elinden sertifikalarını aldı.
