Kül erkekleri savaşlarda şehit düşen köy, Cumhuriyetin kuruluşunun 99’uncu yıldönümünün gururunu yaşıyor

Umum erkekleri savaşlarda şehit düşen karye, Cumhuriyetin kuruluşunun 99’uncu yıldönümünün gururunu yaşıyor

Kül erkekeri martir düştüğü amacıyla ‘ersiz’ ismini düzlük köylerde, şehitlerin adı yaşatılıyor

KASTAMONU – Kastamonu’nun Yeryüzü ilçesinde, bilcümle erkeklerin savaşlarda martir düştüğü üzere isimleri “Ersizler” ve “Ersizlerdere” olarak artan iki köyde kıvrak vatandaşlar, Cumhuriyet Bayramı’nın 99’uncu yıldönümünü kutlamanın gurunu yaşıyor. Köyde faal vatandaşlar, şehit düşen dedelerinin isimlerini köy camisinin duvarında yaşatıyor.

Kurtuluş Savaşı’nda bildirme çokça şehit veren iller beyninde bulunan Kastamonu’nun Yeryüzü ilçesine sınırlı, o zamanki ismiyle Dereköy’birlikte işlek 38 erkeğin bütünü 1. Dünya Savaşı, Trablusgarp Savaşı ve Balkan Savaşları ve Kurtuluş Savaşı döneminde askere makbuz. Yıllarca cephelerde savaşarak yurt topraklarını savunan Dereköylü 38 eş bile martir düştü. Savaşlarda bilcümle erkeklerin hayatını kaybettiği ilçedeki iki köye, Cumhuriyetin önce yıllarında ‘erkeksiz karye’ anlamına gelen ‘Ersizler’ ve ‘Ersizlerdere’ isimleri verildi. Kahramanlık hikayelerinin anlatılmaya bitmeme ettiği ‘Ersizler’ ve ‘Ersizlerdere’ köylerinde tüvana vatandaşlar, Cumhuriyetinin zar edilmesinin 99’ununcu yıl dönümünü kutlamanın gururunu yaşıyor. Vatandaşlar, savaşlarda martir düşen dedelerinin isimlerini Ersizler köyündeki caminin duvarında yaşatıyor.

“Köyümüzde savaşa gidecek, hassaten cenaze namazı de kılacak çeri kalmamış”

Dedelerinin savaşlarda büyük kahramanlıklar gösterdiğini anlatım eden Ersizlerdere Kalkınma Yetişek ve Eko Turizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır, “Memleketimiz bilinmeyen kahramanların memleketidir. 1. Acun Savaşına, Balkan Savaşlarına ve Halas Savaşına gidenlerin martir düşmesinden ve köyümüzde savaşa gidecek, üste cenaze namazı dahi kılacak er kalmamasından âlem köyümüze Ersizlerdere ismi veriliyor. Burada seçme evde ayrı aynı biberli hikaye var, gelişigüzel hanede tıpkı martir ya birlikte gazi var. Bugün temel kahramanlarının hikayesinin olduğu Ersizler ve Ersizlerdere köylerindeyiz. Milli mücadele döneminde 1915-1922 yılları beyninde köyümüz İstiklal Yolu güzergahında bulunuyor. Bittabi bu güzergah üstünde olmasından ekolojik ortam buradaki erkekleri askere topluyorlar. Köyümüze mevrut komutanlar, bölgemizdeki umum erkekleri cepheye götürüyor. Yalnız köylerde bedensel engelliler ve akılsal dengesi durumunda olmayanlar, birde kadınlar kalıyor. Burada 1915 yılında balaban bire bir dominant oluyor. Küre ile İnebolu’ya birbirine bağlayan tarihi Küre İkiçay köprüsü kötülük görüyor. Köprünün tadilatı ve tamiratı üzere eş olmadığı üzere kadınlar bire bir araya geliyor, yaşlısı genci kâffesi tıpkı araya gelip köprünün tamiratını yapıyor ve İnebolu’dan taşınan mühimmat bu şekilde cepheye ulaştırılıyor. İstanbul’dan kaçırılan ve Rusya’dan satın alınan mühimmat, İstiklal Yolu güzergahı kullanılarak cepheye ulaştırılıyor” dedi.

“Atalarımız, namerdin önüne dulda olup bu topraklara düşman ayağını bastırmamışlar”

Atalarının kurşunların önüne koruma kendisine bu topraklara antagonist ayağını bastırmadığını anlatım eden Çağır, “Başınızda eş namevcut, hep köyün işleri kadınların omuzlarında eskimiş ve tarlada çalışacak kayırıcı bulunmayan, sanayileşmenin olmadığı tıpkı zaman. Halkımız, ülkemiz teferruatlı yıllar savaşın içerisinde kalık, bağımlı kim meskenet dönemi, insanlar mısır somağını yiyip elma ve eriği kurutup bunları yiyip hayatta kalabilmişler. Lahut değerlerine erbap çıkarak Milli Mücadele Döneminde çok iri cila oynamıştır bu toprakların evlatları. Geriye dönüp bakmamışlar da, geride eşimiz, çocuğumuz, annemiz eskimiş dememişler. Bunları düşünmeden bu bölgenin umum erkekleri meçhule gidip namerdin önüne, kurşunun önüne durup bu topraklara düşman ayağını bastırmamışlar” diyerek konuştu.

“Ecdadımızla gururluyuz”

Dedelerinin kahramanlıklarından yağlık hava duyduklarını belirten Çağır, “Ecdadımız Çanakkale’de, Trablusgarp’ta, Yemen’de birçok cephede savaşmış, milli mücadele de canlarını, kanlarını vermişlerdir. Bizlerde bugün bu vatanda bayındır bir şekilde yaşayabiliyorsak, rahat ayrımsız kan alabiliyorsak 100 yıl öncesinde verilen o mücadeleye, o milli mücadelede çekilen eziyetlere, çileye borçluyuz” şeklinde konuştu.

“Hep büyüklerimizi, erkeklerimizi şehit vermişiz”

Köylerinde cenaze de gömecek ayvaz kalmadığı için köyün kadınlarının kasaba köylere anbean yardım istediğini ve bu şekilde cenazelerini defin ettiklerini tamlayan Küre Ersizler Köyü Muhtarı Nihat Kaya ise, “Halas Savaşında, Balkan Savaşlarında, âlem harbinde köyümüzdeki hep rical savaşmaya gitmiş, köyümüzde cenaze gömecek, mezar kazacak, cenaze yıkayacak kimse kalmamıştır. Köyümüzün dışından özge bölgelerden köyümüzde cenaze batırmak amacıyla kadınlarımız gidip arkalama istemişler. Köyümüzdeki cenazeleri bu şekilde defin etmişler. Bizim büyüklerimizin anlatmasına bakarak, bu sebeplerden dolayı ersizler yani erkeksizler anlamında köyümüzün ismi eskimiş. Bilcümle büyüklerimizi, erkeklerimizi şehit vermişiz. Bizim dedelerimizin mezarları da bulunmayan, nerede olduklarını üstelik bilmiyoruz. Köyümüze bu nedenlerden çevre elimizden geldiğince Küre ve mekân köylerimizden resmi kayıtlarda olan şehitlerimiz var. Bu resmi kayıtlardaki şehitlerde sanırsam yemeden içmeden yüzdelik 15 civarını oluşturuyor. Bizler birlikte ahde vefa olsun diye camimizin duvarında fena hâlde benzeri satır yakaladık, oraya bire bir şehitlik yapıp hiç olmazsa dedik ki torun vazifemizi yapalım istedik. Bizlerin böyle ayrımsız çalışması oldu. Şükürler olsun bunu dahi hayata geçirdik. Köyümüzün adı ersizler yani çeri kalmadığı amacıyla ersizler olmuştur” ifadelerini kullandı.

“Bizler, köylülerimiz, hepimiz dedelerimizden gururluyuz”

Ocak büyüklerinden birçoğunu şehit verdiğini belirten Kaya, “Bizler, köylülerimiz, hepimiz dedelerimizden gururluyuz. Hepimiz büyüklerimizle gelgel duyuyoruz. Türkiye’nin ne ilinden olursanız olun, nerede oturursanız oturun, köyümüzün nüfusuna kayıtlı vatandaşlarımızı buraya bekliyoruz. Gelip şehitlerine, gazilerine dua etsinler. Atalarının topraklarını ülfet etmeye nida ediyoruz. Buradaki güzellikleri görmeye çağırıyoruz” dedi.

“Köyde ne büyüklüğünde eş varsa bütünü askere gitmiş ve geriye dönün tor, bu yüzden köyümüze Ersizlerdere köyü deniliyor”

Milli savaşım yıllarında köylerinde hangi kadar koca var ise hepsinin cepheye savaşmaya gittiğini ve geriye kimsenin dönmediğini anlatan 76 yaşındaki Recep Sarıman birlikte, “Dedemi askere aldıkları ahit askerden bir elan dönmedi. Dedem, yani annemin babası askere gittiği devir dayımlar bana anlatıyordu, dedem askerde 15 yıl boyunca esir kalmış. Burada ne kadar ayvaz var ise hepsini askere almışlar. Kurtuluş Mücadelesi bir zamanlar, buradaki erkekleri askere alınca bu köyde erkek kalmamış. Hepsi savaşta martir reşit. Bu köyde eş kalmadığı zarfında Ersizlerdere, yani erkeksiz öz diye niteleyerek adı kalık. Benim dedem dahi Halas Savaşı’nda martir oldu” diyerek konuştu.

Share: