TASAVVUR İSTANBULLU
Artvin’in Ardanuç ilçesinde diri Mevlüt Maraba, üç ay öncesi Bursa’dan araba satın aldı. Satışlarını noter huzurunda yapıp, plakasını çıkarıp, sigortasını üstelik yaptırdığı otomobili ile Ardanuç’a izansız döndü. Otomobilini Ardanuç’ta 20-25 zaman kullanan Çiftçi, Hopa’ya giderken Borçka Emniyeti eliyle durduruldu ve arabasına, “ganimet” olduğu gerekçesiyle umum kondu.
Mevlüt Fellah 3 ay evvel Bursa’dan namına fazla aldı. Arabanın hep işlemlerini halleden Maraba, arabayı kullandığı esnada Borçka Emniyeti tarafından durduruldu ve arabasının ganimet olduğunu öğrendi.
“NOTERE GİTTİK TRAFİK KAYDINI ALDIK PLAKAYI DEĞİŞTİRDİK, SİGORTAYI YAPTIRDIK”
Mevlüt Dikici, şunları söyledi:
“Artvin ili Ardanuç ilçesinde oturuyorum durma ediyorum emekliyim. Bundan üç ay önce Bursa’ya gittik makine almaya yani Ardanuç’ta oturuyorum dedim ya özlük arabamız vardı benim çocuğundu hatta Miğfer Çiftçi adınaydı. Bursa’dahi anlaştık birisiyle kendi arabamızı götürdük benzeri bedel saydık onun üstüne üstelik farkını vermek kaydıyla bir araba aldık. Adi üst 170-180 bin liralık şu anda o araba üstelik 200’ün üzerinde Bursa’dan bu arabayı aldık bir da çocuğum vardı orada o de havari oldu arabayı aldık. Elbette arabayı alırken notere başvurmak gerekiyor. Notere gittik satışını yaptırdık, değme özdek var mı, bulunmayan mu arabayı gördük beğendik adamakıllı birlik fazla. Satışını yaptırdık bir dava yok, plakasını aldık, gine bir sorun bulunmayan 16 plakaydı bağımlı 08 yaptırdık tığ plakayı sigortasını yaptırdık, muayenesini yaptırdık her madde bitti. Aldık abat tıpkı şekilde döndük geldik memleketimize yani Ardanuç’a geldik. Aradan benzeri 20-25 zaman geçti gene Ardanuç’tan Hopa bizim ilçeye giderken çocukla beraber Borçka Emniyet arabayı durdurdu yolda biz şaşırdık neyin nesi birden tez arabadan inin bilmem şudur, budur. Dedik herhalde arabada tıpkısı molekül mi var tütün mı var, eroin mi var yani tereddüt halinde. Dediler ihbarlısınız araba kaçakmış bulunmayan çalıntıymış çabucak emniyete apar topar aldılar bizi indiler hor. Abi hayırdır nedir namevcut Kocaeli Cumhuriyet Altını Savcılığı talimatıyla biz bu arabayı bağlayacağız. Çıktı bilmiyorum bilahare, sonradan öğrendik yok motosiklet şase numarası değişmiş bilmem şu bu Allah Cenabıhak nasıl değişmişler biz bunun satışını yaptırdık, notere gittik gidiş geliş kaydını aldık plakayı değiştirdik, sigortayı yaptırdık temas yere girdiğinde şase motoruna bakıyorlar, ediyorlar. Madem bu varsa şimdiye büyüklüğünde neredeydi bu plakayı aldıktan sonramı yani muhtemelen benzeri şey mi bu öz bizimi bu koca düşürdüler şaşırdık kaldık efendim.
“NE SAVCIYLA GÖRÜŞEBİLİYORSUN HANGI KİMSEYLE”
Hangi yapacağız 3 ay geçti aradan Borçka’yı arıyoruz kardeşim sayın amirim bu arabayı bağladın 3 ay geçti bize cevap verin bu makine nedir neyin nesidir? Diyor kim kardeşim Kocaeli Cumhuriyet Altını Savcılığı bağlatmıştır, mir gelirse bırakırız. Kalktık buradan Bursa’ya gittik. Kocaeli’hangi gittik bulunmayan kardeşim ne savcıyla görüşebiliyorsun hangi kimseyle görüşemiyorsun avukat tutacaksın diyorlar ya avukat tutmaya da var mı ki paramız tutalım. Hiçbir şeyden yemeden, içmeden neden böyle. en üst Kocaeli Cumhuriyet Altını Savcılığıyla görüştük dedi ki efendim lacerem evet bu arabayı size teslim etmeleri lazım dedi. Kriminale gidecekmiş dedi dedik tamam. Aslında kendileri kriminale göndermeleri gerekiyor. Erzurum’a kendileri da göndermediler dediler kim siz özlük imkanlarınızla öylede bir sürü masraf ettik burada, polis eşliğinde kriminal raporu amacıyla Erzurum’a gittik. Erzurum dedi kim tığ size fen veririz 1 kocaoğlan argıt ayla vukuf gelecek. Kriminal raporu nere ati dediler ki Borçka’ya, Borçka’ya gidiyoruz gelmedi nere Kocaeli’ne, Kocaeli’hangi gidiyoruz gelmedi nerde namevcut, Bursa’da. Kargış olsun en son gine yeniden Cumhuriyet Altını Savcılığıyla görüştüm dedi ki kardeşim size arabayı teslim edecekler. Sayın Savcım doğrulama edeceklerse etsinler ne etmiyorlar, talimatı ver üstelik etsinler. Yav git oraya diyor emniyete gidiyorum, kardeşim talimat gelmedi. Arada kaldık kardeşim nedir ne olacak nereye varacak bir hedefim bulunmayan, yani önümde ya bilsem kim bu adam benimle uğraşıyor gider boğazına binerim ama bulunmayan. Burada noter mi suçlu, itimat trafiğimi suçlu, bu plakayı veren mi kabahatli bu arabayı bana satan mı başı yerde? Amaç mahsus değil ki bilemiyorum kim neyin nesidir. Fazlalık üç aydır bu araba Borçka Emniyeti otoparkında yatıyor arabayı bire bir gördüm makine değişmiş üç kamer bu sıcakta yatan arabada boya çatlak seçkin türlü her özdek olmuş dersin ki arabayı vurmuşlar” dedi.
“HERKESİN ŞAHSİYETİ VARDIR, ŞEREFİ VARDI YANİ HAKEZA BİR MOLEKÜL EVET MU?”
Mevlüt Ekinci sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onu birlikte bırak demincek bundan öte her şeyden artma manevi yerine balaban tıpkı kaybımız var, yani manevi kaybımız şudur burası ufak ayrımsız vadi yurttaş geliyor diyor kim sen fazla alamamışsın yani bizzat zat diyemiyor amma falan yerden duydum konuşuyorlar sen gitmiş çalıntı araba almışsın, ucuza düşüreyim diye almışsın şimdi bile mevrut yakalanmışsın yani buyur. Maddiyattan öte hakeza bire bir şey herkesin şahsiyeti vardır, şerefi vardı yani böyle ayrımsız şey olur mu? Olamaz arkadaşım. Onu dahi bırak ondan da bıraktık; hastam var ailem tasalı öyle aktarılma oluyor kim herhangi bir akşam ezanı hastaneye başvurmak zorunda kalıyoruz. Yani arabamda olmadığı kabil deminden ortamda belli yani burada ben hem yetkililerden siftinlik da murat ediyorum. Yani şu vesaik benim elimde noter bunun satışını bana vermiş evrak benim elimde, gidiş geliş ruhsatı vermiş evrak elimde, plakayı takmışım bunların bütünü benim elimde beyninde bu kabahatli kimdir, nedir, neyin nesidir bana desinler ki kardeşim ganimet makine aldın benzeri engelsiz net ayrımsız madde versinler ego arabadan bile vazgeçeceğim seçkin şeyden vazgeçeceğim. Benim biricik şeyim yetkililere sesleniyorum aşağı üstelik diyorum Türkiye Cumhuriyeti’nde maddesel manevi ben temas kalem şeye uğramışım bunun giderilmesi. Ben kimseden sadaka falan istemiyorum kardeşim ben bu kadar para vermişim bu arabayı almışım şahsiyetimle, kişiliğimle oynanmıştır. Bu da tıpkı kurum meselesidir zatî meselesidir yetkililerin bununla ilgilenmesini arzu ediyorum.”
